aralık, 2018

06ara(ara 6)11:0010(ara 10)21:008. Avrupa Birliği İnsan Hakları Film Günleri11:00 - 21:00 (10)

Detaylar

AB İnsan Hakları Film Günleri 6 -10 Aralık 2018 tarihlerinde Antalya Kültür Sanat’ta gerçekleşecek!

Festival, film severleri ve ilgili vatandaşları, her yıl farkındalık yaratmak, tartışmak ve düşünmek için yaratılan bir ortamda bir araya getirmeyi amaçlıyor. Bu yıl aynı zamanda, dünya çapında insan onurunun korunmasında dönüm noktası oluşturan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 70. yıldönümünü kutluyoruz. Bildirgenin yıldönümü, insanoğlu tarihinin en acımasız iki dünya savaşından sonra, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabul edilmesine yol açan koşullar üzerinde düşünmemiz için de iyi bir fırsat teşkil ediyor. Aynı zamanda, o günden bu yana insan haklarının korunması ve desteklenmesi sürecinde kaydettiğimiz ortak başarılarımız ve bugün halen çözümlenmeyi bekleyen pek çok eksikliğimiz konusunda düşünmemiz için de bir vesile oluşturuyor.

Program:

6 Aralık 2018, Perşembe:

14:00 – Avrupa: Hangi Çocuklar Önemli?

2015 Eylül’ünde, Avrupa’da birçoğumuz için yaşam değişmeye başladı. Savaş ve yoksulluktan kaçmaya çalışan insanlar göç yollarında iken ve Avrupa halkları ve liderleri bu durum karşısındaki tavırlarını sergilerken, kıta derin bir kimlik kriziyle karşı karşıya kaldı: Biz kimiz, onlar kimler? Bu filmde, kendi toplumları tarafından “eğitilemez” olduğu düşünülen ama yeni bir okul, yeni bir dil ve eşitlikçi bir ortam buldukları Birleşik Krallık’ta başarılı olan Çek ve Slovak Roman çocuklarıyla tanışacaksınız. Aynı zamanda, Çekya’da “biz ve onlar” önyargısını kırıp neyin mümkün olduğunu yeniden tanımlayan çocukları da göreceksiniz.

Jenne Magno
İnsan hakları, eğitim, sağlık ve tarım alanında uluslararası gelişim uzmanı. Mevcut çalışma alanı, iktidar dinamikleri ve toplumsal iktidar paylaşımına odaklanıyor. Kurucusu olduğu yapım şirketi Pravaha, eğitim, sosyal adalet ve ekoloji alanında devrimlere yol açanların hikayelerini paylaşmayı amaçlıyor.

17:00 – Bozulan Suskunluk Film Gösterimi & Panel

Bu stilize yol filminde Kosova doğumlu Roman radyo sunucusu Orhan Galjus ile sinemacı Bob Entrop, Almanya, Polonya ve Kosova’ya seyahat ediyorlar. İkili bu yolculukta, Sinti ve Roman halkının, İkinci Dünya Savaşı sırasında yarım milyona yakın mensubunun öldürüldüğü soykırım karşısında neden sessiz kaldığını keşfetmeye çalışıyor. Harika görüntüler eşliğinde, ikilinin Avrupa’daki Romanlarla eşsiz karşılaşmalarına ve Auschwitz’in dehşetinden kurtulan Alman Sintiler ile röportajlara tanık oluyoruz. Polonya’daki bilinmeyen hatıra alanlarına kadar uzanan hikaye geliştikçe, seyirciyi etkisi altına alan kahraman Orhan’ın da renkli kişiliği ve içsel hesaplaşmaları açığa çıkıyor.

Bob Entrop
1946’da Lahey’de doğdu. 1972’de St. Joost Sanat Akademisi’nde Sinema bölümüne girdikten sonra 220’nin üzerinde filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptı. Hollanda’daki ilk film kolektifi olan Kritiese Filmers’in kurucularından biri oldu. 1975’te Het Volksteater adlı tiyatro grubunu kurdu ve burada yönetmen ve oyuncu olarak çalıştı. 1979 yılından beri kurucusu olduğu SOL FILMprodukties’de çalışıyor. Entrop’un prodüksiyonları ulusal ve uluslararası pek çok festivalden ödüller aldı.
2015 Roman Altın Çark FF; En İyi Film

19:30 – Fındıktan Sonra

İmeceden mevsimlik işçiliğe, Düzce’nin Çiçekpınar köyünün kapitalizm karşısındaki mücadelesi… 1930’lardan 2000’lere tarım işçiliğindeki değişime odaklanan belgesel, köyün sosyal yapısındaki dönüşümleri ve eski işçilerin patron oğullarının mevsimlik işçiliğe bugünkü yaklaşımını gösteriyor. Çiçekpınar köylülerinin fındık öncesi zamanda kendi kendine yetebilen dayanışmacı bir topluluktan nasıl olup da fındık sonrası zamanda herkesin kendi işine baktığı hiyerarşik bir organizasyona dönüştüğüne beraberce cevap aranıyor.

Ercan Kesal
1959 Avanos doğumlu. Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi mezunu. “3 Maymun” ve “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmlerinin senarist ve oyuncusu, “Anons” filminin senaristi olan Kesal, birçok ödüllü filmde rol aldı. Peri Gazozu, Evvel Zaman, Nasipse Adayız, Cin Aynası, Bozkırda Bir Geceyarısı, Zamanın İzinde ve Aslında isimli kitapların da yazarıdır.

Yoksullara Yer Yok

Orijinal Adı : Nem szegénynek való vi̇dék
Ya demokrasi yurttaşlara adil biçimde hizmet etmeyerek onları yarı yolda bırakırsa? Ya eşitsizlik olağanlaşır ve yardıma en muhtaç insanlar parasız, evsiz ve haklarından mahrum biçimde vatansız bırakılırlarsa? Macaristan’da hükümet sosyal yardımları kesip evsizlere suçlu muamelesi yaparken orta-sınıf evsizlerden oluşan bir grup eylemci, sosyal adaleti ve yurttaş olma haklarını korumak için yetkililerle yüzleşiyor. İki kurucu üyenin trajik ölümünden sonra grup, Macaristan’ın gittikçe daha da saldırganlaştığını ve bu sebeple mücadelelerinin her zamankinden daha önemli olduğunu düşünüyor.

Laszlo Bihari
Budapeşte’de yaşayan gazeteci ve sinemacı. Bihari’nin son işi Roman topluluklarının dışlanmasına ve yoksullaştırılmasına odaklanıyor. Bihari’nin gazetecilik çalışmaları ise deneysel sanat sahnesini ve sokak eylemselliğini konu ediniyor. 23 yıllık medya deneyimine sahip gazeteci, Macaristan’ın en önemli gazetelerinde çalışırken Macaristan ve Avrupa’daki sivil toplum ve çevre örgütleri üzerine uzmanlaştı. “No Country for the Poor” Bihari’nin ilk belgesel filmi.

7 Aralık 2018, Cuma

14:00 – Parçalanmış Anlar

Polis köpeklerinin dehşeti, sınır endişesi, hapis korkusu… Bir mülteci kaçmadan önce nasıl biridir? Emniyetli bir yere vardıktan sonra nasıl biri olur? “Parçalanmış Anlar” kaçmaya zorlanmış, huzurlu geçmişinden sonra trajik bir hayata adım atan bir kişinin yaşamından bir kesit sunuyor.

Paolo Martino
İtalyan belgeselci ve muhabir. Orta Doğu’da yaşadı, Balkanları ve Kafkasları dolaştı. Afgan isyancı Mussa Khan ile yaptığı röportaj 2010 yılında Avrupa Komisyonu tarafından ödüllendirildi. Son filmi “Geçiş Noktası” tüm dünyada sinema salonlarında gösterildi. Çeşitli İtalyan ve uluslararası dergiler ve yapım şirketleriyle çalışmaya devam ediyor.

Matteo Cusano
Kurgucu, yönetmen. “Just about My Fingers” ve “Geçiş Noktası” gibi belgesel filmlerin kurgu sürecinde yer aldı. Ulusal televizyon kanalları için serbest kurgucu olarak çalışıyor.

Geçiş Noktası

Rahell, Orta Doğu’dan Avrupa’ya, yıllardır İsveç’te yaşamakta olan ailesine kavuşma umuduyla, savaştan kaçan diğer binlercesi gibi vizesiz, pasaportsuz zorlu bir yolculuktadır. İtalya’da karaya çıktığında, mültecilerin ilk giriş yaptıkları ülkede ikamet etmek zorunda olduklarını söyleyen Dublin Kuralları’nı öğrenir. Gitmek istediği yerden çok uzakta olan Rahell, İtalya’da, geçiş noktasında sıkışıp kalmıştır.

Paolo Martino
İtalyan belgeselci ve muhabir. Orta Doğu’da yaşadı, Balkanları ve Kafkasları dolaştı. Afgan isyancı Mussa Khan ile yaptığı röportaj 2010 yılında Avrupa Komisyonu tarafından ödüllendirildi. Son filmi “Geçiş Noktası” tüm dünyada sinema salonlarında gösterildi. Çeşitli İtalyan ve uluslararası dergiler ve yapım şirketleriyle çalışmaya devam ediyor.

17:00 – Şaire

Hissa Hilal peçenin arkasındaki bir ses. Sözü, silahı. Abu Dabi merkezli milyon dolarlık bir televizyon şovu olan “Milyonların Şairi”ne katılmaya karar veriyor. Arap dünyasının en büyük şiir yarışması olan bu program tamamen erkeklerin egemenliğinde. Hissa, finallerde yer alacak ilk kadın olmanın sorumluluğunu üstlenip yarışmaya hazırlanıyor. 75 milyon izleyicinin önünde, canlı yayında okuduğu şiirinde, erkek egemen Arap toplumunu eleştirip radikal fetvalarıyla bilinen Suudi din adamlarına sataşıyor. Bir anda, Hissa tüm Batı ve Arap medyasının dikkatini çekip haberlere konu olmaya başlıyor. Peki sahneye çıkıp hayatını tehlikeye atacak cesaret ve birikimi nasıl edindi? İşte bu Hissa’nın hikayesi.

Stefanie Brockhaus
Münih, Almanya merkezli bağımsız sinemacı. Yapımcı ve yönetmen olarak pek çok belgesele imza attı. Ürettiği belgeseller pek çok uluslararası festivalde gösterildi ve ödüller aldı.

Andreas Wolff
Dünya Rüzgar Sörfü Şampiyonası’nda 10 sene yarıştıktan sonra sporcu kariyerini sonlandırdı ve film setlerinde asistanlık yapmaya başladı. Stefanie Brockhaus ile birlikte yönettiği “On the Other Side of Life” adındaki ilk belgeseli ABD prömiyerini 2010 yılında SXSW Film Festivali’nde yaptı. İkinci belgeseli “The Captain and His Pirate”ı 2013 yılında çekti. Film 64. Berlin Film Festivali’ne seçildi.

2018 SWR Doku Festival; Norbert Daldrop Ödülü: En İyi Kültür Sanat Filmi

19:30 – Tereddüt Yeşim Ustaoğlu ile söyleşi

Hayatları aynı ama bambaşka iki genç kadının; Şehnaz ve Elmas’ın yolları soğuk ve fırtınalı bir gecenin sabahında kesişir ve bu karşılaşma uzun, zorlu bir hesaplaşmanın başlangıcı olur.

Yeşim Ustaoğlu
Birçok kısa film yaptıktan sonra, ilk çıkışını uzun metrajlı filmi “İz’’ ile yaptı. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde yarışan; En İyi Avrupa Filmi ve Barış Ödülü kazanan “Güneşe Yolculuk’’ filmiyle uluslararası tanınırlık elde etti. 2013’te kendi yapım şirketi Ustaoğlu Film’i kurdu. Üçüncü filmi “Bulutları Beklerken’’ 2014’te Berlin Uluslararası Film Festivali Panaroma bölümünde prömiyerini yaptı ve NHK Sundance Uluslararası Film Yapımcıları Ödülü’nü aldı. Dördüncü filmi “Pandora’nın Kutusu’’ Toronto Uluslararası Film Festivali’nde prömiyerini yaptı; San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı. Beşinci filmi “Araf’’ 69. Venedik Film Festivali Orrizonti bölümünde prömiyerini yaptı.

2017 İstanbul FF; Ulusal Yarışma: En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Özgün Müzik
2017 Uçan Süpürge Kadın FF; FIPRESCI Ödülü
2017 Eskişehir Uluslararası FF; En İyi Performans (Ecem Uzun)
2016 Kerala Uluslararası FF; En İyi Yönetmen, Jüri Özel Ödülü: En İyi Kadın Oyuncu
2016 Uluslararası Antalya FF; Uluslararası Yarışma: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu

8 Aralık 2018, Cumartesi

11:00 – Deneme Maçı 

Her halk hikayesinde yoksul adamın, kendi yolunu bulması için oğlunu yolculuğa göndermesi gibi, Antal da 13 yaşındaki oğlu Sebastian’ı profesyonel futbolcu olması hayaliyle Hollanda’ya gönderir. Yedi kişilik Roman ailesinin kendilerini yoksulluktan çekip çıkarması için tüm umudu Sebastian olur; yani beklentiler yüksektir. Hep beraber, Hollandalı antrenörlerin beğenisini kazanması için çocuğa nereye koşması ve topa nasıl vurması gerektiğini öğütlerler. Sebastian’ı uğurlama vakti geldiğinde ise tam bir Roman kutlaması gerçekleşir. “Gitmesi gerekiyor, çünkü hayatta bir şeyler yapmalı, bir yerlere gelmeli.” diyor Antal gözü yaşlı biçimde. Sebastian’ın antrenörü Zoli ona kıyafetler getiriyor. Pantolon fazla uzun kalıyor ama problem değil, “Katlarız” diye gülüyor Sebastian ve Hollanda’ya doğru yola çıkıyorlar. İstikamet Eindhoven; deneme maçı için dünyanın en büyük futbol merkezlerinden biri.

György Dobray
1942’de Budapeşte’de doğdu. Macaristan Film Akademisi’nde Sinematografi okudu. Mezuniyeti sonrası yönetmen olarak çalışmaya başladı. Macar televizyonu için belgesel, eğitici ve edebi filmler; Macar Film Yapım Şirketi için uzun filmler çekti. 2010’da Balázs Béla Ödülü’ne layık görüldü. Halen uzun filmi üzerinde çalışıyor.

12:00 – Otur Yanı Başıma

Kalküta’nın akıl almaz yoksulluğu ortasında bir kadın; zengin, fakir, boynu bükük, Hindu, Müslüman, Hristiyan, çoluk çocuk kim varsa bir araya getiren mucizevi bir yol buluyor. “Otur Yanı Başıma”, İkinci Dünya Savaşı sırasında, sınıfındaki muhtaçlara el uzatmış İrlandalı genç bir kadının öyküsü. Cyril Mooney henüz 13 yaşındayken hayatını, baskı altında yaşayanlara yardım etmeye adamaya karar verdi. 20 yaşında, yardıma en çok ihtiyacı olanların yanı başında olmak için Hindistan’a gitti. Burada okulunu her sınıftan, dinden ve sosyal çevreden çocuklara açarak basit ama radikal etkisi olan bir eğitim devrimine yol açtı.

Audun Nedrelid
Norveçli sinemacı. Hindistan, Norveç, Doğu Afrika ve Orta Doğu’da pek çok film projesinde yer aldı.

Linda Jandejsková
New York Şehir Üniversitesi’nde Multimedya Sanatları eğitimi aldı. “Three Women – One World” adlı projesine destek için Mortimer Hays-Brandeis Bursu’nu almaya hak kazandı. Nepal’deki çocuk işçilerle ilgili “Working Young” adlı belgeselin yapımcılığını, yönetmenliğini ve kurgusunu yaptı.

Jenne Magno
İnsan hakları, eğitim, sağlık ve tarım alanında uluslararası gelişim uzmanı. Mevcut çalışma alanı, iktidar dinamikleri ve toplumsal iktidar paylaşımına odaklanıyor. Kurucusu olduğu yapım şirketi Pravaha, eğitim, sosyal adalet ve ekoloji alanında devrimlere yol açanların hikayelerini paylaşmayı amaçlıyor.

14:00 – Afgan Kömürü

Bir ülkenin geleceğinden vazgeçmek zorunda kalışının öyküsü… Pek çoğumuzun adını bile duymadığı, Afganistan’ın kuzeyinde kömür madenleri ile meşhur Tor Kasabası ve burada çalışmak zorunda kalan çocukların dramı.

Zeynep Keçeciler
1974 yılında Konya’da doğdu. 1996 Yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon bölümünden mezun oldu. Aynı sene TRT Belgesel Programlar Müdürlüğü’nde yardımcı yönetmen olarak göreve başladı. 1998 yılında Londra’da City Üniversitesi’nde Çok Kültürlü Toplumlarda Medya Politikaları üzerine yüksek lisans yaptı. 2001’den beri TRT’de yapımcı olarak çalışıyor. Yapımcılığını yaptığı çok sayıda belgesel ve televizyon programı bulunuyor.

2018 Ankara Uluslararası FF; En İyi Belgesel

Bekleyiş

14 yaşındaki Rokhsar Sediqi, Danimarka’da annesi, babası ve beş kardeşiyle birlikte yaşıyor. Boş zamanlarında yerel futbol takımında oynayan Rokhsar, beş yıl kadar önce ailesiyle beraber Afganistan’dan kaçtı. Altı ay süren kaçış yolcuğunun sonunda Danimarka’ya geldiler ve sığınma talep ettiler. Ama Danimarka Göçmen Bürosu, onların Afganistan’da Taliban zulmüne maruz kaldığına ikna olmadı ve ailenin sığınma talepleri defaatle reddedildi. Aile şimdi nihai kararı bekliyor, ama bu bekleyiş Rokhsar üzerinde silinmeyecek izler bıraktı.

Emil Langbelle
1982’de Odense, Danimarka’da doğdu. Aarhus ve New York’ta Radyo-TV Gazeteciliği ve Video Yapımı okudu. İngiliz Ulusal Film ve Televizyon Okulu’nda Belgesel Yapımcılığı üzerine yüksek lisans yaptı. Mezuniyet filmi “Beach Boy” (2013) dünya çapında pek çok festivalde gösterildi ve Karlovy Vary, Selanik, Tampere, Toronto festivallerinden ödüller aldı.

2017 Avrupa Şark Belgeselleri Festivali-Tanca; Büyük Ödül
2017 Hamburg FF; Politik Film Ödülü
2017 Verzio İnsan Hakları Belgeselleri Festivali; Özel Mansiyon
2018 Vesoul Asya Filmleri Festivali; Gençlik Ödülü

17:00 – Aliyah DaDa

Aliyah DaDa Romanya’daki Yahudilerin tarihini konu alıyor. 1882’de küçük bir topluluk, Filistin’deki ilk yerleşkelerden birini kurmak üzere Moineşti’den Kutsal Topraklar’a doğru yola çıkar. O tarihten itibaren, İsrail’e doğru ilerleyen Yahudilerin yolu, modern Romanya tarihiyle, hiç hesapta olmayan şeylerin de etkisiyle, sevgi-nefret bağıyla iç içe geçer. Bu tarihsel masal, Dada hareketinin öncüsü, Romanya kökenli iki Yahudi olan Tristan Tzara ve Marcel Janco’ya övgü niteliğinde,
Dada tarzıyla görsel olarak süslenmiştir.

Oana Giurgiu
Bükreş’te doğan Oana Giurgu, Gazetecilik ve Hukuk okudu. Kariyerine Romanya Televizyonu için belgesel filmler yaparak başladı. Film, TV programı, müzik videoları ve çeşitli etkinliklerin yapımcılığı konusunda geniş bir deneyime sahip olan Giurgu halen Transilvanya Uluslararası Film Festivali direktörü olarak çalışıyor.

2016 Gopo Ödülleri; En İyi Belgesel
2015 DocuArt FF; En İyi Kurgu
2015 Bağımsız Yapımcılar FF; En İyi Belgesel Film

19:30 – Yeşil Yalan Yönetmen ile söyleşi

Çevre dostu elektrikli arabalar, sürdürülebilir üretimle elde edilen gıdalar, adil üretim: Oley! Eğer şirketlere inanırsak basit satın alma tercihleriyle dünyayı kurtarabiliriz. Fakat bu popüler ve tehlikeli bir yalan. Şirketlerin böyle çevreci gözükme numaraları konusunda uzman Kathrin Hartmann ile birlikte Werner Boote, bu duruma karşı kendimizi nasıl koruyabileceğimizi anlatıyor.

Werner Boote
Viyana Üniversitesi ve Viyana Film Akademisi’nde Tiyatro Sanatları, Medya Çalışmaları ve Sosyoloji okudu. Bir kaç sene yardımcı yönetmen olarak çalıştıktan sonra, kendi filmlerini yapmaya başladı. 2009’da ilk sinema belgeseli “Plastic Planet” Avusturya’da gösterime girdi ve sonrasında 80 farklı ülkede gösterildi. “Population Boom” (2013) adlı filmi Berlin Film Festivali’nde Green Me Ödülü’nü aldı. 2015’te yönettiği “Everything’s Under Control” filmi ile içinde yaşadığımız çağda gözetlemenin nasıl olağanlaştığını anlattı.

9 Aralık 2018, Pazar

11:00 – Binta ve Müthiş Fikri

Orijinal Adı : Binta y la gran idea

Senegalli küçük bir kız olan Binta, köyünde geçirdiği günleri, kız çoçukları için eğitimin önemini ve babasının dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için bulduğu müthiş fikri bizlere anlatıyor.

Javier Fesser
1964’te Madrid’de doğdu. Complutense Üniversitesi’nde Bilişim Bilimleri öğrenimi gördü. Sinema kariyerine 1992’de Luis Manso ile birlikte Pandelton Film’i kurarak başladı. 1995’te “Aquel Ritmillo” adlı kısa filmiyle ilk Goya Ödülü’nü kazandı. 1998’de “El Milagro de P. Tinto” filminin prömiyeriyle birlikte yönetmen ve senarist olarak tanındı. 2000’de iki milyondan fazla indirilen, internet için tasarladığı “Javi y Luci” dizisini yarattı. 2008’de En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Özgün Senaryo ödülleri olmak üzere altı Goya Ödülü’ne layık görülen “Camino” filmini yönetti.
2006 Eugene Uluslararası FF; En İyi Kurmaca Kısa Film
2006 Dixie FF; En İyi Yabancı Film
2005 Alcalá de Henares Kısa FF; Alcalá Şehri En iyi Kısa Film Ödülü 2004 Chicago Uluslararası Çocuk FF; Montgomery En iyi Film/Video Ödülü

12:00 – Sirkhane

Mardin’de Türkiyeli gençler tarafından mülteci çocukların savaş sonrası psikolojisini düzeltmek için açılan Sirkhane ve orada bulunan Suriyeli çocukların hikayesi. Belgesel, Sirkhane’nin çalışmalarını 12-15 yaş aralığındaki Suriyeli çocukların gözünden anlatıyor.

Tülin Tezel
Ege Üniversitesi, Radyo Sinema TV bölümünden mezun oldu. Mezun olduktan sonra çeşitli televizyon kanallarında ve projelerde çalıştı. Kanada’da bir sene yaşadıktan sonra İstanbul’a geri döndü ve Al Jazeera’de çalışmaya başladı. Yönetmenliğini yaptığı çeşitli belgesel projeleri bulunuyor. Halen TRT World’de yapımcı olarak çalışmaya devam ediyor.

17:00 – Limanın Leydisi

Yaklaşık 20 yıl önce, Çinli göçmenler bugünkü mültecilerin kullandığına benzer bir rota üzerinden Yunanistan’a geldiler. Suzanne o göçmenlerden biri. Yunanistan’a yerleşmeden önce Bulgaristan’da başarılı bir iş kurdu ve arkadaşları arasında dönemin Bulgar başbakanı, mafya patronları ve ünlüler vardı. Mülteci krizi ayyuka çıktığında, Suzanne geçmişin kefaretini ödeme amacıyla Yunan-Çinli gönüllülerden oluşan bir takım kurup onlara yardım etmeye karar veriyor. Ama bu göründüğü kadar kolay bir iş değil; iş odaklı Çinli patronları ve şirketleri ikna etmekte zorlanıyor ve Batılı gönüllülerin alaycı tavırlarına katlanmak zorunda kalıyor. Kendi baskın karakteri de sorunları çözmesine pek yardımcı olmuyor. Her şeye rağmen Suzanne bu süreçte çok şey öğreniyor, tıpkı takım arkadaşları gibi.

Sean Wang
Yönetmen ve senarist. Çin Üniversitesi, İletişim bölümündeki lisans öğrenimi sonrası, Pekin Film Akademisi’nde senaryo üzerine yüksek lisans öğrenimi gören Wang, ticari filmleriyle başarı yakalamış yönetmen Xue Xiaolu’nun öğrencilerinden. Çin’in kuzeybatısında yaşayan Müslüman bir Çinlinin hikayesini konu edinen bitirme projesi “Huis Away From Home” Çin Belgesel Akademisi Ödülleri’nde En İyi Öğrenci Filmi ödülünü aldı ve Paris’te Les Ecrans de Chine Documentary Festivali’nde aday gösterildi. Kısa belgesel filmi “Canvasser” ise Çin Belgesel Akademisi Ödüllerine aday gösterildi.

19:30 – Thomas Reid’in Yalnız Mücadelesi

Orijinal Adı : The Lonely Battle of Thomas Reid
Thomas Reid, babası ve dedesinden kalma arazileri ekip biçerek kıyıda köşede yalnız bir yaşam sürüyor. 17. yüzyıldan kalan çiftliğinin hemen yanında, ulusal ekonomi için hayati öneme sahip fakat Thomas için durduk yere başını derde sokan büyük bir Amerikan fabrikası yatıyor. Yaşamına müdahaleden rahatsız olan Thomas, evini ve arazisini zorla satın almaya gelen devlet görevlilerini pek hoş karşılamıyor.

Feargal Ward
Berlin’de yaşayan sinemacı ve görüntü yönetmeni. Yönetmenliğini yaptığı ilk film, Tadhg O’Sullivan ile birlikte yönettiği “Yximalloo” (2014) filmi oldu. Film prömiyerini Marsilya Belgesel Filmler Festivali’nde yaptı ve burada Prix Premier ödülünü aldı. Sonrasında dünya çapında pek çok festivalde gösterildi. Ward’ın işleri Channel 4, Al Jazeera, MoMA NY ve CPH:DOX gibi pek çok farklı mecrada yer aldı.

10 Aralık 2018, Pazartesi

17:00 – Komiser Ana

Komiser Munyole, yaşamdaki temel amacı polislik mesleği olan, yedi çocuk annesi, güçlü bir kadındır. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusundaki Bukavu kentinde, istismar edilmiş çocuklar ve tecavüz mağdurlarının haklarıyla ilgilenen ufak bir ekibe liderlik etmektedir. Kisangani’ye tayin edildikten sonra, kendisini yalnızca kargaşa halinde bir karakolda değil, ilişkilerin yok olduğu ve insanların sarsıldığı, savaştan tarumar olmuş bir bölgede bulur. Komşular tecavüz kurbanlarının resmi mağduriyet statüsünü kıskanır, ebeveynler istemedikleri çocuklardan içlerine şeytan kaçtığını söyleyerek kurtulur… Bu belgesel ne bir analize kalkışıyor ne de yorum yapıyor; iç savaşla belirlenen koşullara rağmen bir toplumun nasıl hala gerçek kahramanlar çıkarabildiğine özgün bir bakış sunuyor.

Dieudo Hamadi
Kisangani, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 1984’te doğdu. 2005-2008 arasında biyo-tıp eğitimi aldı. Çok sayıda belgesel film atölyesi ve kurgu kursuna katıldı. Suka Productions’da kurgucu, yapımcı ve yardımcı yönetmen olarak çalıştı.
2017 Berlin FF; Forum Jüri Ödülü, Tagesspiegel Ödülü
2017 Cinéma du Réel Paris; Büyük Ödül
2017 FIFF Namur; Jüri Özel Ödülü
2017 Zanzibar FF; En İyi Belgesel
2017 Africa Sinema Akademisi Ödülleri; En İyi Belgesel

19:30 – AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması 2018 kazananları ve Ödüllü Filmler Seçkisi (2015-2017)

X